Medipol Üniversitesi Esenler Hastanesi Doç. Dr. Gamze Babür Güler, günümüzde tedavi için uygulanan en son yöntemleri okuyucularımız için 1. HABER’e anlattı.
Koroner arter hastalığı, inme, hipertansiyon, kalp yetersizliği gibi kardiyovasküler hastalığı olan insanların yarısından fazlasında kas iskelet sistemi hastalığı ve artrit (eklem iltihabı) olduğu tahmin edilmektedir. Bu hastalıklar, ağrı kesiciler olarak bilinen nonsteroid antiinflamatuar (NSAI) ilaçlarla tedavi edilmektedir. Bu ilaçların kalp hastalıklarında kullanımı ile alakalı sakıncalar bulunduğu da bilinen bir gerçektir.
Ağrı kesiciler ağrıyı, iltihabı (şişme, kızarıklık) azaltmakta ve ateş düşürmekte kullanılmaktadır. Ülkemizde reçetesiz olarak, çok kolay ulaşılabilen ilaçlar olması tehlikenin kendisini büyütmektedir. Geleneksel NSAI ilaçlar (naproksen, buprofen, diklofenak gibi) veya COX-2 inhibitörleri (selekoksib, rofekoksib gibi) olmak üzere sınıflandırılabilirler.
YAN ETKİLERİ
Yapılan araştırmalarda NSAI ilaçlar artmış kalp krizi ve inme riskiyle ilişkilendirilmiştir. Ayrıca kan basıncında artış ve kalp yetersizliği de görülebilecek diğer durumlardır. Kalp krizi ve inme riski, özellikle rofekoksib (Vioxx) denilen ilaç grubuyla ilişkilendirilmiş ve bu sebeple ilaç Eylül 2004’te toplatılmıştır. Bu kötü deneyim sonrasında NSAI ilaçların kardiyovasküler yan etkileri daha dikkatli incelenmeye başlanmış, çalışmalar bu ölümcül yan etkilerin sadece Vioxx (rofekoksib) ile sınırlı olmadığını göstermiştir.
NSAI ilaçların kan basıncını yükselttiği bilinen bir gerçektir. Anti hipertansif ilaç kullanırken, tansiyonları normal giden bir hastada NSAI kullanımı ile kan basıncı düzeni bozulabilir ve ani yükselmeler ile karşı karşıya kalabilir.
ASPİRİN: OLMAZSA OLMAZ!
Kalp hastalıklarında tedavi yöntemlerimizi belirleyen kılavuzlarda, bilinen kalp yetersizliği olan hastalarda NSAI ilaçların kullanımı kırmızı alarmla verilmektedir.
Ayrıca kendisi de bilinen en eski NSAI ilaçlardan olan aspirin, koroner arter hastalığında olmazsa olmaz ilacımızdır. Ancak kalp hastalarında kullanılan dozu düşük ve sadece pıhtılaşma hücrelerine etki edecek kadardır. Aspirinle beraber diğer NSAI ilaçların kullanımı ise başka bir tartışmalı konudur. Çünkü bu ilaçların aspirinin kalp koruyucu etkisini azalttığına dair yayınlar varken, etkilemediğini söyleyen yayınlar da vardır.
KRİZ VE İNME RİSKİ FAZLA
Yıllar içerisinde bu ilaçların kalp hastaları üzerindeki etkilerini birçok açıdan sorgulayan çalışmalar yapılmıştır. Son olarak Eylül 2015’te Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) bu konuyla alakalı bir uyarı metni yayınlamıştır:
1-Kalp krizi ve inme riski kısa dönem kullanımlarında bile artış göstermektedir ve risk NSAI ilaç alınmaya başlamasıyla ilk haftalarda ortaya çıkabilir.
2-Kardiyovasküler risk, NSAI ilaçların yüksek doz ve uzun süreli kullanımları ile daha da artmaktadır.
3-Kalp hastalığı olanlarda ilaçların riskleri en yüksek olmakla beraber kalp hastalığı olmayanlar da risk altındadır.
4-Önceki çalışmalarda naproksen grubunun daha güvenilir olduğu gösterilmiş olsa da kesin bir kural olarak söylemek için yeterli değildir.
5-Bütün NSAI ilaç çeşitlerinin benzer yan etki riskine sahip olduğunu söylemek için yeterince bilimsel kanıt bulunmamaktadır.
6-NSAI kullananlarda kalp yetersizliğinde artış olmaktadır.
KULLANIM DOZU ÖNEMLİ Mİ?
Yapılan araştırmalarda, uzun süre kullanım ve yüksek doz kullanım kalp krizi ve inme riskini artırmakta daha riskli bulunmuştur.
Yüksek doz dediğimizde kastımız, her bir ilaç için aşağıdaki şekilde gösterilmektedir;
İbuprofen > 1200 mg / gün
Diklofenak > 100 mg / gün
Naproksen > 500 mg / gün
Selekoksib > 200 mg / gün dozlarından bahsedilmektedir.
NE KADAR SÜRE KULLANILMALI?
Bu sorunun cevabını net olarak söylemek mümkün değil. Bypass hastalarında ameliyat sonrası erken dönemde ve yakın zamanda kalp krizi geçirmiş hastalarda yapılan çalışmalardan sonra bazı grup NSAI kullanımı yasaklanmıştır.
NSAI ilaçların kesinlikle kullanılmaması gereken durumlar şöyle:
-Yeni geçirilmiş bypass cerrahisi
-Yeni geçirilmiş kalp krizi
-Bilinen kalp yetersizliği
DEVAM ETMELİ Mİ?
Bir NSAI ilacı hastamıza reçete ederken olası fayda ve yan etkilerinden hastaya bahsetmek hekim olarak bizim görevimizdir. Ancak bir hipertansiyon hastasının bu ilaçların onun tansiyonunu etkileyeceği bilincinde olup hastanın en ufak bir ağrı hissettiğinde dolapta bulunan ilk ağrı kesiciyi danışmadan içmemesi de kendi sorumluluğudur. Bununla birlikte; ciddi artriti (eklem iltihabı) olan ve ilaçsız yürüyemeyen bir hastanın; ilaçların yan etkileri bilinerek ve göze alınarak tedaviye başlaması veya devam edilmesi bazı hastalarda tek seçenek olabilir.
ALTERNATİF TEDAVİ
NSAI ilaçların kesinlikle kontrendike olduğu durumlarda alternatif tedaviler denenebilir;
-Narkotik olmayan NSAI ilaçlardan; parasetamol veya tramadol
-Lokal uygulanabilen krem ve pomad tarzında ilaçlar (belli oranda deriden emilim olsa da ağızdan kullanıma göre daha güvenli olabilir)
-Egzersiz
-Fizik tedavi
-Bilişsel davranış tedavileri
EN İYİSİ KAÇINMAK!
Kalp hastaları için en iyisi bu ilaçlardan mümkünse kaçınmaktır, ancak mümkün değilse aşağıdaki önlemler işe yarayabilir.
En düşük etkili dozda ilaç kullanmak ve kullanım süresini sınırlamak önemli bir önlemdir.
Tüm NSAI ilaçların kalp yetersizliği hastalarında kaçınılması önerilir.
Özellikle COX-2 inhibitörü dediğimiz NSAI ilaç gruplarının bilinen kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda kullanılmaması önerilir ki bu grup ilaçları hastaya başlayan hekimin sorumluluğunda olan bir durumdur.
Eğer NSAI seçim alternatifimiz olursa asetominofen (parasetamol) kalp krizi ve inme açısından güvenli gözükmektedir. Bununla birlikte; parasetamol dozu günlük 4000 miligramı geçerse karaciğer hasarı yapabilir. Kısıtlı data olmakla beraber NSAI grubundan naproksennin bilinen kalp hastalığı bulunanlarda daha güvenli olduğu ve parasetamolun işe yaramadığı noktada tercih edilebileceği bilgisi bulunmaktadır.
Eğer NSAI alırken göğüs ağrısı, nefes darlığı, ani halsizlik hissederseniz; acil hekime başvurmak gerekmektedir.