Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 6’ncı kez meraklılarıyla buluşan Esenler Sinema Akademisi, Türk sinemasının usta ismi Perihan Savaş’ı ağırladı. “Ustalık Sınıfı” etkinliği kapsamında gençlerle bir araya gelen Savaş, senaryonun önemine dikkat çekerek “Senaryoyu bir nefeste okuyabiliyorsam ve o senaryonun arkasını merak ediyorsam o iş benim için güzeldir” dedi.
Sinema sektörüne genç yetenekler kazandıran ve onlara yeni ufuklar açan Esenler Sinema Akademisi, duayen isimleri ağırlamaya devam ediyor. Senaryo, yönetmenlik, kurgu, sinema tarihi ve eleştirmenliği olmak üzere dört dalda eğitimler veren akademinin bu haftaki konuğu usta oyuncu Perihan Savaş oldu. “Ustalık Sınıfı” kapsamında gençlerle bir araya gelen Savaş, gençlerin sinemaya ve hayata dair sorularını yanıtladı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen programın moderatörlüğünü ise sinema yazarı Suat Köçer üstlendi.
SENARYO EKSİKLİĞİ EN BÜYÜK SORUN
Günümüzde en önemli sorunun senaryo eksikliğini olduğunu kaydeden Savaş, “Bir rol teklifi geldiğinde filmin senaryosunu dikkatle okurum. Senaryoyu bir nefeste okuyabiliyorsam ve o senaryonun arkasını merak ediyorsam o iş benim için güzeldir. Hani bir kitabı okursun bir türlü bırakmak istemezsin ya ‘Çok güzel kitap.’ dersin, senaryo da öyle bir şey” ifadelerini kullandı. Savaş, bazı senaryoları hiç yerinden kalkmadan okuduğunu ve zevkle oynadığını, bazılarının ise başlangıçta güzel başladığını fakat sonradan senaryoda değişiklikler yapıldığı için ezber dahi yapamadan sete gitmek zorunda kaldığını anlattı.
ÜNİVERSİTEYE GİTMEYİ ÇOK İSTERDİM
Savaş, 5 yaşından itibaren tiyatroda çalışmaya başladığını söyleyerek “Üniversiteye gitmeyi çok isterdim ama çalışmak zorundaydım. Ailemi de geçindiriyordum aynı zamanda. Bir de o dönem o kadar çok yoğun işler söz konusuydu ki maalesef üniversiteye gidemedim ama gitmeyi çok isterdim. Kızımı üniversiteye kayıt olmaya götürdüğümde ağladım. Tabii ki hayat, tecrübeler, kendimi de bu anlamda hiçbir şekilde geride bırakmadım, kitapları okudum ama üniversiteye gitmek isterdim. Üniversite arkadaşlarım olsun isterdim, ortaokul, lise arkadaşlarım var onlarla da görüşüyorum ama üniversite başka bir şey, keşke onu yapsaydım” ifadelerini kullandı.
GENÇLER İÇİN KISA FİLMLER ÇOK ÖNEMLİ
Geçtiğimiz kasım ayında gerçekleşen 4. Esenler Film Festivali’nin jüri koltuğunda oturan Savaş, “Hayretle izlediğim çok güzel filmler var. Birçok profesyonel oyuncu, çocuklara destek olsun diye oynuyorlar, ben çok umutluyum. Kısa filmleri de gençlerin kendilerini gösterebilmeleri, kendilerini anlatabilmeleri adına çok önemli buluyorum. Ben de kısa filmde oynamak isterim” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben ağır bir sahneyi oynadıktan sonra mesela sette müzik çalıp oynuyorum. Evet, kendi kendime dönüyorum, oynuyorum, ondan sonra bahçeye çıkıyorum, bir nefes alıyorum. Sonra tekrar oynamaya devam ediyorum. Bu beni çok rahatlatıyor. Böylece sahnenin etkisinden çıkmış oluyorum. O elbise üstünden çıktığı anda, o makyaj silindiği anda işte o tekniklerle müzik dinleyerek, dans ederek üzerimden atıyorum ve böylece rahatladığımı hissediyorum. Herkesin kendine göre bir tekniği vardır, neyle rahat edebiliyorsan nasıl atmak istiyorsan öyle atıyorsun. Zaten onunla yaşayamazsın, eve geldiğin zaman da o karakterle mümkün değil yaşayamazsın.”